
İklim değişikliği, yükselen maliyetler ve değişen pazar koşulları tarımda yeni ürün arayışlarını beraberinde getiriyor. Bu noktada haskap meyvesi hem besleyici özellikleri hem de iklim koşullarına dayanıklılığı ile öne çıkıyor. Anavatanı Japonya, Rusya ve Kanada olan haskap, 40°C’ye kadar dayanabiliyor ve özellikle soğuk iklimli bölgelerde başarıyla yetiştirilebiliyor.
Haskap birçok özelliğiyle avantaj sağlıyor
Haskap, blueberry’ye kıyasla daha soğuk iklimlere dayanıklı, erkenci, besin değeri daha yüksek ve Türkiye’nin dağlık bölgelerinde düşük maliyetle yetiştirilebilecek stratejik bir tarım ürünü. Türkiye’nin Doğu Anadolu ve Karadeniz yaylaları, haskap için uygun biyoklimatik özelliklere sahip. Geç don riskine karşı dirençli olan bu meyve, erken çiçeklense bile geç meyve tuttuğu için donlardan zarar görmüyor.
İkinci yılda meyve vermeye başlayıp beşinci yılda tam verime ulaşıyor. Bir dekarda yılda 500-700 kg verim alınabiliyor. Üretim maliyetinin düşük, meyvesinin dayanıklı ve erkenci olması, pazarda yaz meyveleriyle rekabet etmeden satış avantajı sunuyor.
Türkiye için bir fırsat sağlayabilir
Besin içeriği bakımından tam bir “süper meyve” olan haskap; yüksek düzeyde antosiyanin, C vitamini ve fenolik bileşikler içeriyor. Bu özellikleri sayesinde hem sofralık tüketim hem de fonksiyonel gıdalar, sporcu ürünleri, doğal takviyeler ve doğal gıda boyaları için ideal. Kanada’da bu alanlarda kullanım örnekleri mevcutken, Türkiye’de de Ar-Ge yatırımlarıyla benzer bir yol izlenebilir.
Henüz dünyada yaygınlaşmamış olması, Türkiye için erken girişim avantajı yaratıyor. Özellikle coğrafi işaretleme ve butik üretimle yerli markalar oluşturulabilir. Haskap; kurutulmuş meyve, reçel, dondurulmuş ürün, meyve tozu gibi işlenmiş formlarla hem iç hem dış pazara hitap edebilir.
Yüksek katma değerli bir yatırım imkanı
Haskap Türkiye için uygun bir tarımsal ürün. Doğru bölgelerde, bilinçli planlama ile kırsal kalkınmayı destekleyen, yüksek katma değerli bir yatırım hâline gelebilir.