E-BÜLTEN HAKKIMIZDA KÜNYE ABONELİK
REKLAM İLETİŞİM İÇİNDEKİLER
tarlasera’nın Ocak sayısı, ilgi ve kazanç alanı tarım olan herkes için bambaşka bir dergi deneyimi sunuyor. İçeriğe göz gezdirin.
Aylık Tarım ve Kültür Dergisi tarlasera’ya abone olmak çok kolay! tarlasera’nın düzenli takipçisi olmak için tıklayın.
Sayfalarını keyifle çevirip bir çırpıda okuyacağınız tarlasera’nın son sayısı bir tıkla ayağınıza gelsin!
28.3.2014 12:00:00
Büyük bir hızla sanayileşen tarım, yalnızca Türkiye’de değil dünyada da geleneksel sanayi kuruluşlarının başlıca çalışma alanlarından biri haline geldi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu’na göre tarımda sanayileşmeyi başaran Türkiye’yi yeni görevler bekliyor. tarlasera ile görüşen Hisarcıklıoğlu, “Tarımı yalnızca ülke ihtiyacını gözeterek dizayn edemeyiz. İmkanlarımız ve sanayileşme birikimimiz ile gıda alanında marka çıkarmamız lazım” diyor. Sizce Türkiye’de tarım sektörü sanayileşebildi mi? Türkiye tarımda kesinlikle sanayileşti. Ben hatırlıyorum; bundan sadece 30 yıl önce Türkiye 3 milyar dolar ihracat yapardı. Bunun da neredeyse tamamı incir, üzüm, fındık gibi birkaç ürünün tarladan toplanıp ihraç edilmesiydi. Şimdi gıda ve tarım ihracatımız 16 milyar dolara ulaştı. Yani Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 10’undan fazlasını bu alandaki firmalar yapıyor. Bu ihracatın 3’te 2’si de işlenmiş sanayi ürünlerinden oluşuyor. Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşunun 45’i, en büyük bin sanayi kuruluşunun da 153 tanesi gıda ve içecek sanayisinde. Yani sanayileşme yolunda çok ciddi yol kat ettik. Burada eksik olduğumuz nokta şu: Dünya markası çıkaramıyoruz. Türkiye tarımının ekonomik yapısında ne gibi sorunlar görüyorsunuz? Sektörün büyümesi ve sağlıklı işlemesi adına öncelikli görevler neler? Birincisi; tarım arazilerimiz çok küçük, bu yüzden verimli ve kaliteli üretim yapmak çok zor. Öncelikle arazilerin gerçekten tarımla uğraşan aile fertlerinde toplanması lazım. İkinci sorunumuz sulama. Hızla tarım arazilerimizi suyla buluşturuyor olmamız gerekiyor. Burada da çok önemli gelişmeler var. Örneğin GAP, bölgenin tarım hasılasını 3’e katlayacak bir iş. Yine aynı şekilde KOP projesi tahıl ambarımız olan Konya ovasının su ihtiyacını karşılayacak. Üçüncüsü ise ürün planlaması sorunu. Bizde iş anam-babam usulü gidiyor. Bu durumda üretici kazanamıyor, kaynaklar da israf oluyor. Burada genel planlama devlet tarafından yapılmalı. Tüm arazi yapıları incelendikten sonra, ülkemizin ve dünyanın üretim-tüketim eğilimleri de dikkate alınarak bölgelere göre nokta atışı sübvansiyonlar verilmeli. Rıfat Hisarcıklıoğlu röportajının tamamı tarlasera Mart sayısında!
Yorumunuz Gönderildi
Yorum Yap
Başka yerde bulamayacağınız tarım ve kültür haberlerini düzenli olarak almak için aşağıdaki kutucuğa e-posta adresinizi yazın ve gönder butonuna tıklayın; tarlasera e-bülten adresinize gelsin!
Araştırmacılar, küresel iklim değişikliğinin Türkiye’de fındık tarımını Batı Karadeniz’e ya da yüksek rakımlı bölgelere doğru kaymak zorunda bırakacağını söylüyor.
Antioksidan özelikleriyle bilim insanlarının dikkatini çeken aronya, siyaha çalan kopkoyu mor rengini de bu yönüne borçlu. Meyve kısa bir süre önce adapte olduğu Türkiye topraklarında da üretimini hızla arttırıyor.
Tarım arazinizde ya da doğa yürüyüşlerinde rastladığınız yabani bir bitkiyi görür görmez tanımak ister miydiniz? PlantNet isimli akıllı telefon uygulaması bu zorlu görevi yerine getirmeye aday.
Düşük yağış oranları nedeniyle son 91 yılın en kurak dönemini yaşayan Trakya’da tarım arazilerindeki kayıplar ciddi boyuta ulaştı.
Yeni yılın ilk sayısını okurlarıyla buluşturan Aylık Tarım ve Kültür Dergisi tarlasera, bu ayki Kapak Konusu sayfalarında tüm yönleriyle toprak analizini inceliyor.