E-BÜLTEN HAKKIMIZDA KÜNYE ABONELİK
REKLAM İLETİŞİM İÇİNDEKİLER
tarlasera’nın Nisan sayısı, ilgi ve kazanç alanı tarım olan herkes için bambaşka bir dergi deneyimi sunuyor. İçeriğe göz gezdirin.
Aylık Tarım ve Kültür Dergisi tarlasera’ya abone olmak çok kolay! tarlasera’nın düzenli takipçisi olmak için tıklayın.
Sayfalarını keyifle çevirip bir çırpıda okuyacağınız tarlasera’nın son sayısı bir tıkla ayağınıza gelsin!
30.7.2012 10:49:45
Tarımsal üretimde herkes verimin, dolayısıyla da kazancın maksimum olmasını bekliyor. Bunun için de, diğer tüm bileşenlere ilişkin rakamların minimumda olması avantaj sayılıyor: Minimum alan, minimum maliyet, minimum zaman...
Ancak hububat üreticisi için ürününden yüksek verim almak yeterli olmuyor. Tahıl üretiminde ürünün 'çöp'ü de hayvan yemi olarak değer taşıdığı için bitkinin ulaştığı fiziksel boyut da önem kazanıyor.
Bu denklemin önemi bu yıl daha da belirgin bir şekilde hissedildi. Genel veriler, 2012 itibariyle özellikle de buğday üretiminde yüksek rekolteyi işaret ederken ürün sap boylarının kısa olması ise saman üretiminin beklenmediği kadar düşük bir seviyede kalmasına yol açtı.
Bir ton samanın geçtiğimiz yıl ortalama 200 lira ettiğini söyleyen Konya Meram Ziraat Odası Başkanı Ali Ataiyibiner, "Bu yıl yüzde 50'ye yakın bir sap kaybı var. Şu anda samanın bir tonu 350-400 liradan satılıyor. Hasatla birlikte bu fiyatlar bir ölçüde düşer, ama kısa sap boyları bu yıl kaba yemin yok satacağını gösteriyor" şeklinde konuşuyor. Saman ile birlikte arpa, fiğ ve yemlik mısırda da fiyat artışı olduğunu ekleyen Ataiyibiner'in sözleri, bu yıl tüketici tahıl ürünlerine doysa da besi hayvanlarının zorunlu bir rejime başlayacağına işaret ediyor.
Yorumunuz Gönderildi
Yorum Yap
Başka yerde bulamayacağınız tarım ve kültür haberlerini düzenli olarak almak için aşağıdaki kutucuğa e-posta adresinizi yazın ve gönder butonuna tıklayın; tarlasera e-bülten adresinize gelsin!
Hindistan’da özelleştirme ve desteklerin kaldırılmasını öngören yeni tarım yasasına karşı eylemlerde beşinci aya girildi. Tarımsal üretim ve işgücünde önemli paya sahip kadınların mücadeleye verdiği katkı ise büyük anlam taşıyor.
İstikrarlı bir pazar talebi olan soğan, bu avantajın yanına ihracat gücüne de eklemeye hazırlanıyor. Ancak bu potansiyeli gerçekleştirmenin önündeki engellerin aşılması gerek. Bu engellerin başında ise iki güncel sorun olan kuraklık ve yükselen girdi maliyetleri var.
Antioksidan özelikleriyle bilim insanlarının dikkatini çeken aronya, siyaha çalan kopkoyu mor rengini de bu yönüne borçlu. Meyve kısa bir süre önce adapte olduğu Türkiye topraklarında da üretimini hızla arttırıyor.
Yıllar önce bir “şaka” ile başlayan, ardından bir gizem bulutuna dönüşen ekin daireleri, bugün ise sanatçıları, üreticileri, girişimcileri ve tarıma ya da görsel sanatlara meraklı pek çok insanı bir araya getiren bir kültür öğesi olarak arazileri süslemeye devam ediyor.
Girdi maliyetleri ile destekler arasındaki kritik denklemi masaya yatıran tarlasera bu ay da okurlarına dopdolu bir içerik sunuyor.