
Cassava (Manihot esculenta), Türkçede manyok olarak bilinen, özellikle Güney Amerika, Afrika ve Güneydoğu Asya’da yaygın olarak yetiştirilen, nişasta açısından zengin bir kök bitkisi. Sıcak iklim koşullarında düşük maliyetle yetiştirilebilmesi ve uzun süreli kuraklıklara karşı dayanıklılığı sayesinde, tropik ülkelerde temel gıda maddesi ve ekonomik kaynak hâline geldi. Köklerinde yüksek oranda karbonhidrat (özellikle nişasta) barındıran manyok hem insan tüketimi hem de hayvan yemi ve endüstriyel nişasta üretimi için kullanılıyor.
Kuraklığa karşı yüksek tolerans gösteriyor
Manyok’un başarısının ardında, düşük bakım gereksinimi ve zorlu iklim koşullarına dayanıklılığı yatıyor. Özellikle 25–30°C sıcaklık ortalaması olan bölgelerde, yıllık ortalama 1000 ila 1500 mm arasında değişen yağış koşullarında oldukça verimli yetişiyor Hafif, iyi drene olan, asidik ya da nötr pH’lı toprakları tercih ediyor. En çarpıcı özelliği ise kuraklığa karşı yüksek tolerans göstermesi; bu da onu küresel ısınmanın tarım üzerindeki etkilerini düşündüğümüzde geleceğin mahsullerinden biri yapıyor. 8 ila 18 ay arasında değişen hasat süreleriyle, nişasta oranı yüksek ve uzun süre depolanabilir kökler üretiyor.
Manyok geniş kullanım alanına sahip
Manyok, dünya çapında 500 milyonun üzerinde insan için temel gıda kaynağı. Özellikle, Nijerya, Tayland, Endonezya, Brezilya ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti, manyok üretiminde lider ülkeler. 2024 yılı itibarıyla küresel manyok piyasası, yılda yaklaşık 300 milyon ton üretimle 60 milyar dolar değerinde. Nişasta üretimi, biyoetanol, hayvan yemi, glütensiz un üretimi ve ilaç sanayi manyok’un ekonomik kullanım alanlarının başında geliyor.
Manyok Türkiye’de olur mu?
Dünya manyok’u yüksek ekonomik değeri nedeniyle yaygın olarak üretirken, Türkiye’de bu bitkinin yetiştiriciliği oldukça sınırlı. Bunun başlıca nedeni, manyok’un dona karşı hassas olması ve Türkiye’nin büyük bölümünde kış aylarında düşük sıcaklıkların görülmesi. Sadece Akdeniz'in bazı mikroklima bölgelerinde teorik olarak yetiştirilebilse de bu alanlar dahi yıl boyunca sıcak kalan tropik koşulları sağlayamıyor. Ayrıca manyok’a yönelik pazar bilinci ve pazar talebi oldukça düşük ne sofralık ne de sanayi kullanımı açısından yaygınlığı bulunmuyor. Bununla birlikte tarımsal destek politikaları geleneksel ürünlere odaklanırken, manyok gibi alternatiflere yönelmiyor. Son olarak, manyok’un ekonomik değerini artıran nişasta, un ve etanol gibi işlenmiş formlarını üretecek sanayi altyapısı Türkiye’de yeterince mevcut değil, bu da üretimin katma değerini düşüren bir etken.
Bilinçli yatırımlar ve doğru destek gerek
Manyok, tropik tarımın parlayan yıldızlarından biri olsa da Türkiye iklimine ve tarımsal ekonomisine henüz tam anlamıyla entegre olamamış durumda. Ancak değişen iklim koşullarına uyum sağlamak istiyorsak; bilinçli Ar-Ge yatırımları ve doğru destek mekanizmalarıyla, gelecekte Türkiye’nin agro-endüstriyel ürün portföyünde yer bulması gerekiyor.