
Çiçek sineklerinin popülasyonu azalıyor
2022 yılında Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN), kritik bir karar alarak çiçek sineklerini (Syrphidae familyası) Tehdit Altındaki Türler Kırmızı Listesi'ne ekledi. Bu karar, doğanın gözden kaçan ama hayati aktörlerinden birinin yaşadığı dramatik gerilemeyi küresel kamuoyunun gündemine taşıdı. Popülasyonlarındaki çöküş, sadece biyolojik çeşitlilik için değil, doğrudan insanlığın gıda güvenliği ve tarımsal üretim sistemleri için de ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Çiçek sineklerinin stratejik önemi
Uçan çiçek sinekleri, ekosistemler için iki kritik görev üstleniyor. İlki, çiçeklerden polen ve nektar toplayarak gerçekleştirdikleri tozlaşma, diğeri ise larvalarının çeşitli tarım zararlılarını tüketerek sağladığı biyolojik zararlı kontrolü. Özellikle serin ve bulutlu havalarda aktif olabilmeleri, onları arılara kıyasla daha esnek bir tozlayıcı yapıyor. Bu yönleriyle uçan çiçek sinekleri, tarımsal ürün çeşitliliğini ve verimliliğini destekleyen, doğrudan ekonomik değeri olan canlılar. Yani popülasyonlarındaki hızlı düşüş, bu hizmetlerin geleceğini riske atıyor.

Sorunun anatomisi
Çiçek sineği popülasyonlarındaki azalma, birden fazla tehdit faktörünün karmaşık etkileşimi sonucunda ortaya çıkıyor. Öncelikle, tarımda yoğun ve bilinçsiz pestisit kullanımı özellikle de neonikotinoid içerikli sistemik böcek ilaçları, hem yetişkin sinekleri hem de larvaları doğrudan etkiliyor. Sinir sistemlerine zarar vererek uçuş ve beslenme yeteneklerini köreltiyor, üreme oranlarını düşürüyor ve nesillerin devamını tehdit ediyor.
İkinci büyük tehdit, habitat kaybı. Tarım alanlarının genişlemesi ve şehirleşme, çiçek sineklerinin hem beslenme kaynaklarını hem de üreme habitatlarını yok ediyor. Özellikle monokültür tarımı, polen çeşitliliğini azalttığından, bu sineklerin besin bulma şansını ciddi şekilde kısıtlıyor.
İklim değişikliği de önemli bir baskı faktörü. Mevsim kaymaları, sıcaklık dalgalanmaları ve aşırı hava olayları, çiçek sineklerinin yaşam döngülerinde bozulmalara yol açıyor. Özellikle göç eden türlerde, çiçeklenme zamanlaması ile beslenme ihtiyaçları arasındaki uyumsuzluklar ölüm oranlarını artırıyor.
Son olarak, su ve toprak kirliliği, larvaların gelişim ortamlarını bozarak sağlıklı bireylerin ortaya çıkmasını engelliyor. Bu, nesiller arası devamlılıkta zincir kırılmalarına sebep oluyor ve popülasyonun genel direncini zayıflatıyor.
Çok yönlü stratejilere ihtiyaç var
Çiçek sineklerinin popülasyonlarının toparlanması için çok yönlü stratejilere ihtiyaç var. Doğal habitatların korunması, tarım alanlarında çiçek şeritlerinin oluşturulması, bilinçli pestisit kullanımının teşvik edilmesi gibi adımlar kritik önemde.
Özellikle Avrupa'da başlatılan çiçek koridoru projeleri ve tarımsal alanlarda doğa dostu uygulamalar umut verici örnekler sunuyor.
Benzer politikaların Türkiye'de de yaygınlaştırılması hem doğayı hem de tarımı aynı anda koruma şansı yaratabilir.