Türkiye bir zamanlar zirveye oynadığı tütünde tam 100 yıl önceki üretim seviyesine kadar geriledi. Rekabetin bitmesi ve yüksek maliyetler son 20 yılda üretimi altı misli düşürdü.
Türkiye, Cumhuriyet tarımının sembol ürünlerden biri olan tütünde büyük bir gerileme yaşıyor. Fiyatların düşmesi, rekabetin azalması ve yüksek maliyetler nedeniyle üretim Cumhuriyetin kuruluş yıllarındaki seviyeye kadar indi.
90’lı yıllara kadar “şark tipi” lakabıyla dünya pazarlarında aranan ürünlerden olan Anadolu tütününün üretimi son 20 yılda 6 misli azalarak 50 bin tona düştü. Toplam 81 bin hektara sıkışan üretimin 5’te 2’si Manisa’da gerçekleşiyor. Diğer tütün üreticisi şehirler sırasıyla Denizli, Samsun, Uşak, Adıyaman ve Balıkesir.
Bir zamanlar kalite ile anılıyordu
Anadolu’da tütünün mazisi 17. yüzyıla kadar dayanıyor. İspanyol ve Venedikli gemicilerin İstanbul yoluyla Türkiye’ye getirdiği tütünlerle başlayan öykü, 1800’lerde devlet desteğiyle başlayan yerli üretimle devam etti. Tütünün iklim ve toprak şartlarına çok iyi uyum göstermesi Türkiye’nin adının yıllarca kaliteli tütünle anılmasını sağladı. Böylece tütün tarımsal ihracatın da sembolü haline geldi.
Destek 2002’de kesildi
1980’lı yılların başında tütün ilk darbeyi ithal sigara yasaklarının kalkmasıyla yaşadı. 90’lara gelindiğinde ise tütüne verilen fiyatın yükselmesi üretimi yeniden canlandırdı ve çok kısa sürede iki kat artan üretim 300 bin tonla rekor seviyeye ulaştı.
Ama bu üretim fazlalığı ters etki yarattı ve tütün gerileme devrine girdi. Hızla düşen fiyatlar ve girdi maliyetlerinin artması tütün üreticilerini alternatif ürünlere yönlendirdi. 2002 yılında fiilen sona eren tütün destekleme alımları ise çöküşün habercisi oldu.
Kaliteli tütünün maliyeti çok yüksek
Türkiye’de tütünün yolculuğunu en iyi bilen isimlerden biri İsmail Çiçek. Manisa’nın Akhisar ilçesinde 1960 yılından başlayarak 54 yıl boyunca tütün üretimi yapan Çiçek tütünün yükselişine ve düşüşüne birebir tanık olmuş.
Tütünde alıcıların en sağlıklı, randımanlı ve güzel renkli ürünü tercih ettiklerini söyleyen Çiçek, tarlasera’ya “Bunu ölçüyü yakalamak için ciddi bir maliyet gerekiyor. Eskiden hayat pahalılığı şimdiki kadar yüksek olmadığı için üretici tütün üretimindeki kazancı ile kendi traktörünü kendi temin edebiliyordu. Fakat günümüz şartlarında bu mümkün değil” yorumunu yapıyor.
Üretici sebzeye yöneldi
Akhisar’da tütün üreticileri zeytin, domates, kırmızıbiber ve salçalık biber gibi ürünlere geçiş yapmış. Geçmişte bölgenin en kaliteli tütününü çıkaran Selçuklu köyünde bugün tütün üreten yalnızca 3-4 üretici kalmış. Diğerleri ise hıyar, kavun ve bibere yönelmiş.
“Ege’de pamuk üretimi nasıl rengini kaybettiyse tütün de aynısını yaşadı” diyen Çiçek, tütünden vazgeçişin nedenlerini şöyle sıralıyor: “Tütün üretimi diğer ürünlere nazaran daha zor. İşçilik meşakkatli. Ayrıca yağışın çok olduğu dönemlerde bitkide hemen maviküf hastalığının beliriyor. Bu da üretimi yokuşa sürüyor.”
Tek fiyat rekabeti azaltıyor
Çiçek’e göre kopuş tütün alımlarının tek çatı altında toplanması olmuş. “Ondan sonra ticaret tek fiyat üzerinde gerçekleşmeye başladı. Rekabet azalınca üretim de aynı anda azaldı.”
Maddi koşullar tütünü 100 yıl geriye götürse de, Anadolu iklimi bir zamanlar bağrına bastığı tütünü yeniden canlandırmak için hala uygun. Bugün tütün üretiminde 18. ülke olan Türkiye’nin sıralamada yeniden zirveye yaklaşması için ise beklemek gerekecek.