Covid-19 pandemisinden işçi göçlerine kadar yaşanan birçok sorun gelişmiş ülkeleri tarımda robot kullanımına itmiş durumda. Öyle ki küresel tarım robotları pazarının 2033 yılına kadar yüzde 18 büyümesi bekleniyor.
Tarımda robot kullanımı aslında yıllardan beri konuşulan ve sulama, gübreleme, toplama gibi işçilikleri en aza indirmek için üzerine çalışılan bir konu. ABD, Kanada ve birçok Avrupa ülkesinde tarımda robot kullanımı hakkında çok yönlü çalışmalar yürütülüyor. Günümüzde de bu çalışmaların meyvesi her geçen gün alınıyor. Aynı zamanda sürekli artan nüfusla birlikte gıda talebinin de hızla artması tarım sektörünün teknolojik gelişmelere giderek uyum sağlamasına neden oluyor. Tarımsal robot pazarının, daha yüksek verim sunan güncel ve sürdürülebilir tarım uygulamalarına duyulan ihtiyaç tarafından yönlendirilmesi bekleniyor.
Kuzey Amerika liderlik ediyor
Tarım robotları için küresel pazarın 2023 yılı sonunda 7,08 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor. Tarım robotlarının dünya çapındaki satışlarının ise 2023 ile 2033 yılları arasında yüzde 18 yıllık bileşik büyüme oranında artacağı öngörülüyor. Böylece küresel pazarın 2033 yılı sonunda 37,05 milyar dolar değerine ulaşması bekleniyor. 2022 yılı verilerine bakıldığında ise Kuzey Amerika’nın yüzde 38'lik bir pazar payına sahip olduğu görülüyor. Avrupa ise 2022'de küresel pazarın yaklaşık yüzde 20'sini elinde tutuyor.
Beklenmedik bir hızla yaygınlaşıyor
Klasik yöntemlere göre daha hızlı ve daha efektif çalışan robotların varlığı teknolojik anlamda ileri olan ülkelerin bu alana daha fazla önem vermesini sağlıyor. Gelişmiş ülkelerin gözünü tarım teknolojilerine çevirmesi piyasada da geniş çaplı bir büyümenin habercisi. Meticulous Research tarafından hazırlanan rapora göre tarım teknolojileri pastasının büyük bir bölümünü oluşturan drone sektörünün, önümüzdeki 5 yıl içinde yüzde 31’lik bir büyüme ile 5 milyar doları bulan bir piyasaya dönüşmesi bekleniyor.
Robot teknolojisinin hızla yaygınlaşması sonrası start-up şirketleri de bu alandaki yatırımlarını artırmaya başlamış durumda. Şirketler artık robotları mekanik olarak geliştirmenin yanında, farklı algoritma ve yapay zekâ teknolojisinden de yararlanıyor. Bu sayede hem fonksiyonlarını hem de insanlarla olan etkileşimlerini çoğaltmaya çalışıyor. Önümüzdeki dönemlerde sosyal mesafe gerektiren ya da talebin olmadığı iş sahalarında robotların daha da yaygınlaşması pek sürpriz olmayacak.