Sakız adası ve Çeşme yarımadasına özgü sakız ağacı, damla sakızını yüzyıllar boyunca insanlara cömertçe sundu. Zamanla Çeşme’de sayısı giderek azalan sakız ağaçları şimdi yeniden hayat buluyor.
Damla sakızı dünyada sadece Sakız adasının güneyindeki kırmızı topraklarda ve Çeşme yarımadasında yetişen sakız ağaçlarından elde ediliyor. Yüzlerce yıl boyunca şifa ve aroma olarak gözde bir ticaret ürünü olan damla sakızı, bugün ise ilaç, kozmetik, boya, gıda ve içki sanayisinde kullanılmasıyla hala çok değerli bir ürün.
Sadece Sakız’da ve Çeşme’de yetişiyor
Sakız ağacı (Pistacia lentiscus), her dem yeşil, çalı formunda bir bitki ve Ege ve Akdeniz kıyılarında yayılım gösteriyor. Ancak mastik adı da verilen damla sakızı yalnızca sakız ağacının chia varyetesinden (Pistacia lentiscus var. chia) elde ediliyor. Yani yalnızca Sakız adası ve Çeşme’de yetişen sakız ağaçlarından.
Tarihe yön veren isimler onu kullandı
6 bin yıldan beri Sakız adası topraklarında hayat bulan sakız ağacından elde edilen damla sakızı kendine has kokusu, yapısı ve tıbbi özellikleriyle yüzyıllar boyunca önemli bir ticaret ürünü olarak değer gördü. Damla sakızının Hipokrat, Diomides ve Bergamalı Galen tarafından tedavi amaçlı kullanıldığı ve Kristof Kolomb’un Amerika seferinde aradığı baharatlardan biri olduğu biliniyor.
Vergi olarak damla sakızı
10. yüzyıldan sonra Sakız adasını ziyaret eden Avrupalı gezginler sayesinde ünlenen damla sakızını, 1566 yılında adanın himaye altına alınmasıyla Osmanlı İmparatorluğu ticari kontrolü altına aldı. Damla sakızına büyük bir önem verilmeye başlayan 16. yüzyılda adadaki sakız üreticilerine özel ayrıcalıklar sunuldu. Osmanlı her yıl sonbahar aylarında adayı ziyaret eden Sakız Emini aracılığıyla adadaki sakız üreticilerinden 300 kutu (26 ton) damla sakızını vergi olarak alırdı.
Mübadele ile yaşanan dönüşüm
Çeşme yarımadasında sakız ağaçları ise çoğunlukla Rum halkı tarafından yetiştirilirdi. Mübadele esnasında topraklarından ayrılan Rum damla sakızı üreticileri, giderken sakız ağaçlarını da arkalarında bıraktı. Ancak onların yerlerine gelenler damla sakızı üretmedikleri için bu ağaçların yerine başka ağaçlar dikti.
Üretim kültürünün kaybolması, yarımadanın kırsal nüfusunun azalması, turizm ve yapılaşma gibi nedenlerle zaman içinde Çeşme’de Sakız ağacı sayısı yok denecek kadar azaldı. Günümüzde ise ekonomik olarak üretimi yalnızca Sakız adasında yapılıyor.
Sakız Eylem Planı devreye girdi
Tarihler 2014 yılını gösterdiğinde ise sakızın geleceği için nihayet olumlu bir gelişme yaşandı. Orman Ve Su İşleri Bakanlığı tarafından yürütülen ve 2014-2019 yıllarını kapsayan “Sakız Eylem Planı” Çeşme’deki sakız ağaçları için umut oldu. Proje dâhilinde şimdiye kadar 53 bin sakız fidanı üretildi, doğada bulunan 5 bin sakız ağacı ise aşılandı. Proje sonunda hedef ise 100 bin sakız fidanı üretmek!